Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
Günlük yaşamda farkında olmasak da aslında bir Radyasyon Denizi içinde yaşıyoruz. Birçok radyasyon kaynağı hayatımızın bir parçası olmuş durumda.
Radyoaktif etki, maruz kalınan doz ile birlikte maruz kalınan sürenin uzun yada kısa olmasına göre güçlü veya zayıf olarak etki gösterir. Yani bedenin düşük dozlara sürekli olarak maruz kalması, bir süre sonra sanki çok yüksek dozlara maruz kalmış gibi etki gösterir.
Tahribatın boyutları önceleri önemsenmeyecek hatta hissedilemeyecek seviyelerden, birikim göstermesi nedeniyle dozun artması sonucu bedende farklı etkiler görülmeye başlar ve süre uzadıkça daha ciddi problemler şeklinde karşımıza çıkar. Önceleri hafif halsizlik, baş ağrısı, ciltte hassasiyet hissederken bunlarla kolayca baş edebilirsiniz. Giderek uyku düzeni ve kalitesinin bozulması, sindirim sorunlarının yaşanması gibi etkiler daha fazla rahatsızlık duymanıza sebep olur. Sürecin ilerlemesi ile daha vahim etkiler ortaya çıkabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, bedeni her hastalık etkenine açık hale getirir.
Bedensel olarak radyasyonun etkisini hissetmemiz, derinden oluşan tepkimelerle başlar. İyonize olan radyasyon, biyolojik etkisini hücrelerde atomları iyonlaştırarak ve hücre içinde iyonların oluşmasına yol açarak gösterir.
Radyoaktivite kontrol edilemeyen bir olaydır. Yavaşlatılamaz, durdurulamaz. Zayıflayan bir tempoyla tükeninceye kadar sürer.
Kimler Radyasyon Detoksu Seansı almalı?
Radyasyon Detoksu Seansları Nasıl Uygulanır?
Frekansların dengelenmesi esasına dayanan Biyolojik Kuantum Sistemi ile çalışılır. Öncelikle bedenin mevcut durumu, farklı kaynaklardan alınmış olan radyasyon seviyeleri tesbit edilir ve dengeleme gerçekleştirilir.
Toplam 2 seanstan oluşur. Gerekli görülmesi halinde devam seansları ile ilgili bilgi verilir.
Düzenli periyotlarda seans uygulaması, bedenin düşük radyasyon seviyesini dengede tutmaya, biyolojik birikimi önlemeye yardımcı olur.
*Seans randevusu ve detaylar için iletişime geçebilirsiniz.